Yaklaştıkça uzağın ötesinde bir uzak beliriyor tam yakınımızda.Attığımız her bir adım bir tuzak sanki. Dünya mesafelerinin kargaşası ile oyalanıyor ruhumuz...
Önümüz sise bulanmış, gözümüzün alabildiği yeri göremememiz için. Arkamızda ise bizim olmayan ama bizden bir gölge geziyor. Yol uzadıkça gölge de uzuyor ve gölge uzadıkça sis artıyor. Bizden gerisine gidemediğimiz yerde gölge bırakıyor peşimizi birden. Çıkmaz bir sokağa girip bir çıkmaz sokak inşa etmenin gurursuzluğunu yaşıyoruz o anda ve bize benzeyen ama bizim olmayan bir yapı duruyor karşımızda tüm ihtişamıyla. Oyalanıyor ruhumuz bu yapının anahtarı tarafından. Başarının yolu anahtarı sahiplenmemekten geçiyor. Anahtarı sahiplenmiyoruz....
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Akis...
17 Aralık 2010 Cuma
Yağmur Yağıyor...
Yağmur yağıyor,
Aynı anda duyuyor insanlar yağmurun pencelerine dokunuş seslerini,
Huzur veriyor bana bu ses,
Huzur veriyor bana aynı anda duyduğum yağmur damlalarının susuş sesi
Başka hiçbir yerde bulmak mümkün değil bu iki güzelliğin birleşimini
Anı yaşamak dedikleri bu olsa gerek
Sanki şu an bundan başka bir an yokmuş gibi geliyor
Yağmur yağıyor
Dinmeye niyeti yok anlıyorum
Ne zaman dinecek yağmur?
Ne zaman dinecek dinmesi için dilendiklerimiz?
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Aynı anda duyuyor insanlar yağmurun pencelerine dokunuş seslerini,
Huzur veriyor bana bu ses,
Huzur veriyor bana aynı anda duyduğum yağmur damlalarının susuş sesi
Başka hiçbir yerde bulmak mümkün değil bu iki güzelliğin birleşimini
Anı yaşamak dedikleri bu olsa gerek
Sanki şu an bundan başka bir an yokmuş gibi geliyor
Yağmur yağıyor
Dinmeye niyeti yok anlıyorum
Ne zaman dinecek yağmur?
Ne zaman dinecek dinmesi için dilendiklerimiz?
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
16 Aralık 2010 Perşembe
NASIL BİR SAKLAMBAÇ OYUNU BU?
Dünya nereye gizledi bizi? Nasıl bir saklambaç oyunu bu? Ne sobelemek ve ne sobelenmek. Saklamaktan dahi korkar olduk kendimizi kendimizden. En çok da kendimiz bildiklerimizden.Tek ümidimiz saklambaç duvarında en son bıraktığımız el izlerimiz. Bir zamanlar iz kalmasın diye dokunmaya korktuğumuz duvarlarda eskinin lekelerini arar olduk şimdi. Yoksa siyah beyaz fotoğraflara duyduğumuz hayranlık mı bizi geçmişe bağlayan. Zincirleri kırmak gerekiyor bazen. Kopartmak gerekiyor geçmişle görünen gelecekle görünmeyen bağımızı. Biri kırsa şu zincirleri görebiliriz belki, hayat nereye gizledi bizi...Yoksa annemize duyduğumuz hayranlık mı bizi kendimize bağlayan? Zincirleri kırmak gerekiyor bazen. Zinciri kıracak bir güç istiyoruz.Çünkü billiyoruz, anda dikilerek sıra beklemeyi bilmeleri mavi insanları ayakta tutan. Zinciri kıracak bir güç istiyoruz. Vazgeçtik artık kendimiz bildiklerimizden. Sadece kendimizi sobelemek istiyoruz..Dünya nereye gizledin bizi artık bilmek istiyoruz.
Yazan, Fotoğraf: Vildan Şimşek
11 Aralık 2010 Cumartesi
UÇSUZ BUCAKSIZ YAŞAMAKTAYIM..
Uçsuz bucaksız yaşamaktayım
Yüreğim;
Ne bir başlangıç verebilirim sana
Ne de bir son.
Avucumda sıkı sıkı tuttuğum
Başlangıcını hatırlamaya yüz tutmuş bir sonsuzluğun ilk esintisi sadece...
Yüreğim;
Ne bir başlangıç verebilirim sana
Ne de bir son...
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Yüreğim;
Ne bir başlangıç verebilirim sana
Ne de bir son.
Avucumda sıkı sıkı tuttuğum
Başlangıcını hatırlamaya yüz tutmuş bir sonsuzluğun ilk esintisi sadece...
Yüreğim;
Ne bir başlangıç verebilirim sana
Ne de bir son...
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Gemi şiirimden bir kesit.. yıl 2005...
Gemideyim...
Karanlık bastırıyor gitgide karanlık sulara
Gece yıldızdan yoksun.
Gökyüzü bir zamanlar servet sahibi olmanın
Haklı gururuyla baksa da aşağıya
Haksız bir kibirle karşılıyor onu yeryüzü
Gemi ışıktan yoksun.
Elimde bir mum
Gemiye tutuyorum
Geminin güvertesi ve yüzümün gölgesi aynı anda yol alıyor
Gemi insandan yoksun
Bir hayal olsa gerek
Yönünü kaybetmiş bir gemide
Yönünü bulmaya çalışmak
İnsanlarsa hayalden yoksun
Elimde bir mum
Mum bitmemesi gerektiğini anlamış ki
Son nefesini vermemek için yutkunmamayı öğreniyor
Oysa nesneler ölümden yoksun...
Gemideyim
Karanlık bastırıyor gitgide karanlık sulara
Gemiye karanlığı öğretiyorum
İçinde büyümek gerekli karanlığın onu öğrenmek için
Oysa gemi bundan yoksun
Yalnızlık bastırıyor gitgide zaten yalnız olanlara
Gemiye yalnızlığı öğretiyorum
İçinde büyümek gerekli yalnızlığın
Onu öğrenmek için
Oysa gemi bundan yoksun...
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Karanlık bastırıyor gitgide karanlık sulara
Gece yıldızdan yoksun.
Gökyüzü bir zamanlar servet sahibi olmanın
Haklı gururuyla baksa da aşağıya
Haksız bir kibirle karşılıyor onu yeryüzü
Gemi ışıktan yoksun.
Elimde bir mum
Gemiye tutuyorum
Geminin güvertesi ve yüzümün gölgesi aynı anda yol alıyor
Gemi insandan yoksun
Bir hayal olsa gerek
Yönünü kaybetmiş bir gemide
Yönünü bulmaya çalışmak
İnsanlarsa hayalden yoksun
Elimde bir mum
Mum bitmemesi gerektiğini anlamış ki
Son nefesini vermemek için yutkunmamayı öğreniyor
Oysa nesneler ölümden yoksun...
Gemideyim
Karanlık bastırıyor gitgide karanlık sulara
Gemiye karanlığı öğretiyorum
İçinde büyümek gerekli karanlığın onu öğrenmek için
Oysa gemi bundan yoksun
Yalnızlık bastırıyor gitgide zaten yalnız olanlara
Gemiye yalnızlığı öğretiyorum
İçinde büyümek gerekli yalnızlığın
Onu öğrenmek için
Oysa gemi bundan yoksun...
Yazan, Fotoğraf: Vildan ŞİMŞEK
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) duası ile başlamak istedim...
Fotoğraf: Vildan Şimşek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)